PASAJDA AŞK BAŞKA...
Dün kulağımda her zaman ki müzik coşkulu adımlara çarşıda yürüyorum.Yolu kısaltmak için girdiğim bir pasajın içindeki çay bahçesinde oturan bir çiftten gözümü alamadım.Adamın saçları ve sakalı uzamış üstündeki kıyafetleri eski,karşısında elini tuttuğu bayanın eski bir elbise,saçlarını köylüler gibi tülbentle arkasından bağlamış çay içiyorlar.Birbirlerine bakışları o kadar güzeldi ki,ışık saçıyorlardı.Aşkları daim olsun inşallah ama yolda yürürken içtikleri çayın onlar için ne kadar önemli ve değerli olduklarını düşündüm bu düşüncem gittikçe kalabalıkta büyüyemeye başladı neden böyle düşünüyordum ki görünüşleri ve eski elbiseli olmaları aklıma geldi ne kadarda görüntüye önem verdiğim mi hissettim sanki onlar aşk yaşamaya hakları yokmuş gibi..Kendime o kadar kızdım ki benim gibi bir insanın bunları düşünmesi,tiksindim kendimden.Hayat o kadar maddeci olmuş ki beni de içine çekmeye başlamış sanırsam.Kalabalık sanki düşüncelerimi okuyor gibi üstüme üstüme geliyordu.O aşkın güzelliğine benim kötü düşüncelerim gölge düşürdü aklımız bize nasıl oyunlar oynuyor şeytan kendini her zaman hissettiriyor namussuz....
1 yorum:
yok hayır bu kadar da kötüleme kenini.. acıkcası ben de öyle bir durumda saskınlığımı saklayamazdım.. sadece artık ender rastlanan tablolar olduğu için bu tarz aşklar bu nedenle anlık şok olma evresine girmemiz bence.. yoksa zannetmiyorum ki onları dış görünüüşşü yüzünden yadırgamıs olasın =)
Yorum Gönder