YE KÜRKÜM YE
Çalıştığım iş yerinde farklı bir kademede göreve başladım anlıcanız ismimin önüne gelen sıfat değişti,aklıma hocanın hikayesi geldi artık ye kürküm ye...
Bir gün Hoca, birine davetliyimiş. Hani, yok, yoksulluğundan değil ya, değiştirmeye eli mi değmemiş,kıra, bayıra giydiğiyle gitmiş, gitmiş ama, bir “Buyur!” eden olmadığı için, sakalı yerine koyamamış.
Onlar, birbirini yağlayıp yüzlemeye dalınca, bir kör tarafına getirmiş; varıp üstünü başını değiştirivermiş. Bu defa Hoca’yı kondurup göçürecek yer bulamamışlar. Hele sofrada, “Buyur!” üstüne “Buyur!” edince, gayrı Hoca dayanamamış:
"Ye kürküm, ye... bu ziyafet bana değil ya, sana!"
0 yorum:
Yorum Gönder