30 Mayıs 2008 Cuma

AŞKIMMMMMMMMMMMM


Devamını okuyun...>>

Read more...

27 Mayıs 2008 Salı

TULETONİK

İnsanın hislerini kursağında bırakmasını çok iyi biliyor namussuz.duygularımı paylaştıkça(paylaşmak tek taraflı olmaz ama neyse)
kaçıyor tavşan gibi.kelebek gibi mi desek acaba:):)kaç tavşan tut tazı oyununu oynuyoruz sanki.otelde iki oda yanımda kalıyor kendileri bir o kadar yakın, bir o kadar uzak.bedenen yakın ama duyguları olarak çok uzak bana,belki benden kaynaklanmıyor böyle davranması ama bana yaşatılan bir durum var ortada.hayatta en büyük günahın başkalarıyla kıyaslanmak olduğunu anladım 9 yaşında ve halen böyle düşünüyorum.şeker için herkes aynı kefede bende dahilim, ne kadar sen başkasın dese de insanın sözlerinden çok yaptığı eyleme bak demişler.bir anlasa beni, onu incitmek,kırmak istemediğimi sadece sevmek olduğunu bir anlasa.aylar,haftalar,günler,saatler ve dakikalar hiç umarsızca acımadan geçiyor bizi beklemeye de hiç niyeti yok ve biz bir adım bile gidemedik ilişkide.ne komik ilişki diyorum halen ben, kendimi kaptırmışımda haberim yok ne ilişkisi be.böyle ilişkimi var.bunun adı başka olmalı platonik değil çünkü hislerimi karşı taraf biliyor.benim sevdiğimi biliyor oda amalarla dolu setler çekiyor işte tuletonik evet tuletonik uydu hakikaten yada şekerletonik mi olsun yok bu biraz içki ismi gibi oldu. bu içki baş,karın ve kalp ağrısı yapar bu insanı süründürür ama öldürmez benim bu halim ne olacak.
Devamını okuyun...>>

Read more...

22 Mayıs 2008 Perşembe

KELEBEK GİBİ



Hani kelebekler bilirler ya ömürlerinin üç gün olduğunu hiç durmazlar, her çiçeğe yaren olmak isterler İşte bende bir kelebeğin ömrünce gönlümce yaşadım seni. Gözlerimi sende açtım bu kısacık zamana koskoca bir efsane sığdırdım ve kulaklarına fısıldadım son sözümü ben seni bir kelebek ömrünün kutsallığınca sevdim...
Devamını okuyun...>>

Read more...

21 Mayıs 2008 Çarşamba

YALANLARDAKİ UMUT

yalanlarla dolu bir hayatın içindeyizki nelerin dogru nelerin yanlış oldugunu bilmiyoruz.ilginç olan bugün dogru olan yarın bize yanlış gelebiliyor.bazen öyle yalanlar yaşıyorum ki yanlış oldugunu bilsemde mutlu oluyorum içimi ısıtıyor beni sanki hayata baglarcasına tutunuyorum yalanlarıma,imkansızlıklarıma....
Devamını okuyun...>>

Read more...

20 Mayıs 2008 Salı

ADSIZ ÖZLEM

Gerçekler nerde, hüzünler çoğalmış..
Aşk için kurduğum düşlerin yerini,
Kocaman yanılgılar almış.

Geriye dönemem, ölümden beterdir yenilgiler.
Gözyaşlarım birer birer, uykularımda toplanmış.

Gece oldu, sözüm bitti, uykum geldi, yatağım boş, üşüyorum, nerdesin?

Tükendim artık, sen yoktun, hiç olmadın, ben ağladım, sen güldün, nerdeyim?

Sevgiler nerde, gerçekler yalanmış.
Aşk için kurduğum düşlerin yerini,
Kocaman yanılgılar almış.

Günleri geçiremem, kalbimden düşer sevişmeler.
Gidişlerim birer birer, özleminde çoğalır.

Gece oldu, sözüm bitti, uykum geldi, yatağım boş, üşüyorum, nerdesin?

Tükendim artık, sen yoktun, hiç olmadın, ben ağladım, sen güldün, nerdeyim?

MURAT YILMAZYILDIRIM
Devamını okuyun...>>

Read more...

SENDEN BAŞKA KİMSE YOK İÇİMDE

İnanki senden başka senden başka senden başka
Hiçkimse yok içimde
Kimse yok içimde

Yüzüne bakmasamda
Başımı çevirsemde
Seni her gördüğümde
Seni her gördüğümde


İnanki senden başka senden başka senden başka
Hiçkimse yok içimde
Kimse yok içimde

Ne kadar kırgın olsan
Dargın olsanda bile
Dargın olsanda bile

İnanki senden başka senden başka senden başka
Hiçkimse yok içimde
Kimse yok içimde

ERKİN KORAY
Devamını okuyun...>>

Read more...

EN KISA ANDIR MUCİZE

yalnız kalmaktan daha kötü
şeyler de vardır hayatta
ama genellikle
bir ömür alır bunun
farkına varmak
o zaman da
çok geçtir
ve çok geçten
daha kötü
bir şey yoktur
hayatta.


Charles Bukowski
Devamını okuyun...>>

Read more...

18 Mayıs 2008 Pazar

ESKİTTİĞİM DUYGULAR

sabah kahvaltı yaparken çalan şarkı beni eskilere götürdü.hani şu kalbinin yerinde duramadığı,telefon konuşmalarının yetemedeği hergün görsende doyamadığın yıllara 1999 yılının eylül aylarıydı tanıştığımızda isteksiz,kötü bir günümde onu görmüştü gözlerim. sanki öbür yarımı görmüştüm onun gözlerinde ve hiç ayrılmamalıydı bu gözler diyerek hislerim peşinden koştum.hergün gözlerini görebilmek için çalıştığı yere gittim yagmur,çamur demeden derler ya işte o şekilde.düşünün babası bizim ilişkimizi ögrendiği zaman iş yerinden o almaya geldigi zamanlar bile uzaktan onu görmek için giderdim herşeyimdi benim.güzel günlerin yanında aşılması zor günlerimizde oldu ama sevgimiz mi bilemem üstesinden geldik ayrılıklarımız oldu başkaları girdi hayatlarımıza ama onsuz olmadı,olamadı.güzel bir dügünle birlikteliğimizi pekiştirdik ve zirve yapmış bir grafik gibi bizim düşüşe geçtiğimiz zaman oldu evliliğimiz.işler yolunda gitmiyordu toparlanamıyorduk birtürlü eve giderken geri geri gitmeye başlıyordum artık kavgalar artıyordu birbirimiz çekememeye başlıyorduk aynı huzursuzlugu oda yaşıyordu günler geçiyor düşüş devam ediyordu sustukça alttan aldıkça sanki daha hızlanıyordu düşüş artık aynı evde yaşamamız mümkün değildi biraz ara verdik ilişkimize.bazen düşünüyorumda keşke evlenmeseydik ama hep beraber olsaydık.evlilik bişeyleri öldürür derlerdi heralde bizde bunun nasibini bu hayattan aldık.1999 dan beri hergün görüştügün,evlilikle devam ederken bu ara vermek çok zordu.belkide kaybetmeye kabullenmeliydik ama zorladım,kendimi kaybetme ugruna zorladım ilişkiyi.evde bir kağıt parçası buldum 18 aralık yazılı bir yazı kitabın içinde, ayrılmayı sen karar vermişsinde benim haberim yokmuş ne ağır geldi.herşeyin yalan oldugunu ozaman anladım.çok ilginç 9 sayısı ikimizin için ugurluydu bizim sayımızdı.bu yazımı 18'de yazıyorum.
Devamını okuyun...>>

Read more...

ESKİTTİĞİM DUYGULAR

yılların bizi buralara kadar getirmesini anlamıyorum.haykırıyorum dünyaya neden biz diye...mahkeminin o soguk duvarları,havası artık bizim ayrılıgımızı anlatacak.kurbanlık gibi hakimin karşısında 3 dk. sürmeden bitti.hakimle göz göze gelmedik neden diye düşündüğümde hiç kurbanlığın gözlerine baktınızmı bakamazsınız? sevdiğine teslim olmuş artık aldığı nefesin son nefes olduğu,hayatının son dakikaları oldugu,hislerin artık o masum bakıştan bişey olmadığı ondan gözlerini kapatırlar kurbanlığın.hayatımın,kalbimin celladı oldun.ölümlerden ölüm beğenme zamanı gelmişti.allah öldürür yanına alır sen bu dünyada beni öldürdün yanlız bıraktın gittin...bizden çok bize güvenen,inanan,sevgimizi bilenler yıkıldı sadece biz inanmamışız bu ilişkiye...mahkemeden çıktıktan sonra metroda karşılaştık halen yazarken ellerim titriyor insanın konuşamaması,içini dökememesi,kalbinin ağızına gelip konuşamaz ya insan, arkamda bıraktım sevdiğimi ,yaşanmışlıkları,eskimişlikleri... hep filmlerde seyrederdim böyle ayrılıkları şimdi başrollerde ben varım.hani ben senin RÜZGARındım esip geçtimmi hayatından?her sahilde yürürken yanağını okşayan,gözlerini yaşartan rüzgara nasıl müdahale edeceksin onudamı durduracaksın,hayatından çıkartabilecekmisin soruyorum?
Devamını okuyun...>>

Read more...

17 Mayıs 2008 Cumartesi

RÜYA

çok sinirlerim bozuk hemde çok.başım çatlıcak,kalbim yerinden fırlıcak gibi nefes almakta zorluk çekiyorum.küçükken ateşlendigin zaman bir rüya görürdüm.rüya bitiminde ateşim düşer dünyaya dönerdim.rüyamı kimseyi anlatmamıştım çünkü benim rüyamdı,orası rahatladıgım yerdi .birgün bir hikaye okudular kaygusuz abdalın hayatıymış benim rüyama benziyordu ilk kez anlatmıştım rüyamı.kaygusuzda çok severmiş pilavı benim gibi...şimdi gözlerim yaşlı o rüyamı anımsıyorum çünkü rahatlamaya ihtiyacım varr ve ne yapacagımı bilmiyorumm.
Devamını okuyun...>>

Read more...

16 Mayıs 2008 Cuma

KİME NE

kendimi ifade etmekte ya zorlanıyorum yada beni anlamamak için elinden geleni yapıyor işte bu şarkı beni anlaması için yeter belki... hislerimi çok güzel anlatmış,herbir kelimesi kalbimin derinliklerinden toplanıp buşarkıyı oluşturmuş sanki...
İçerek dinliyorum uykusuz gecelerimde bu şarkıyı tüm sevenlere,sevgisinden karşılıgını alamayan sevenlere armağan ediyorum...

Seni sevmek için ne kadar sebep varsa içimde, işte seni sevmemek içinde öyle
Seni sevmek için ne kadar söz varsa dilimde, seni yermek için sana, ermek için yok işte yok işte
Bir yalan uyduruyorum ben kendimce, kendime umutsuzluk, sana umut, yollarıma çaresizlik düşmüş eşkiya
Ben sana zehir zembelek bir suskunluğum ben sana gözlerinden vurulmuşum
Sana açılan kapıların üzerime kapanan sesinde ben seni değil kendimi kendimi unutmuşum
Yaraların kanayan damarlarına uykusuz gecelerimden kör sokaklar sürmüşüm
Ne mutlu bana ne mutlu en çok bir yıldız kayıyor biliyor musun?
Bir dilek tutuyorum işte ellerin oluyor tutunuyorum sana
Soluksuz bir sokak lambası altında şubata müebbet gözlerimi sunuyorum sana şubata müebbet gözlerimi anlasana anlasana

Seni sevmek için ne kadar sebep varsa içimde işte o kadar yalan uyduruyorum kendime o kadar yalan kime ne
Kendime yalanlarla tutunuyorsam kime ne
Kendimi sende unutuyorsam kime ne
Sende susuyor sende konuşuyorsam
Sende uyuyor sende uyanıyorsam
Vuruyorsam talan olan umudun mahzenine kendimi kime ne
Kime ne kendimi kanatıyorsam senin düşünde
Yalan ya da gerçek sen sen sakın gecesiz uykularında üşüme
Sakın üşüme ben üşüyorsam kime ne ben üşüyorsam kime ne kime ne....
Devamını okuyun...>>

Read more...

15 Mayıs 2008 Perşembe

AŞKIN BİLİMSEL TANIMI

bir sitede gezinirken buldum kendimi içim bu siteye kaydı cevaplar oradaymışcasına daldım okumaya ve buldum hastalıgımı.ben hani şekere hastaydımya yaa öyle değilmiş gelin sizde okuyun

AŞKLA ilgili bir tabu daha yıkılıyor. Aşkın merkezi kalp değil, beyin çıktı. Dolayısıyla artık aşkın simgesi, eros okları saplanmış kalp yerine, beyin olacak! Şaka bir yana, İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Vedat Sansoy göre kalp sadece bir pompa. Aristodan beri bu böyle... BEYİN, sinir sistemini, sinir sistemi de kalbi etkiliyor. Kalp atışlarında hızlanma, beyinden gelen sinyallerle oluyor. Aşk da dahil her şey beyinde bitiyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Cengiz Kuday da, bu yanılgının Aristodan beri var olduğunu belirterek şöyle diyor: Beyinden bahseden şiir var mı? "AŞK üzerine yazılan şiirlerde kalpten bahsedilir. O yüzden bütün şiirler kalbim kırıldı,kalpten sevdim gibi ifadeler içerir. Hiç beyinden bahsedildiğini duydunuz mu? Bugün biliyoruz ki, hislerin kaynağı hormonlar, beynin limbik sisteminde var oluyor. Dolayısıyla bütün hormonların, yani hislerin yerleri beyinde belli."
Aşk gerçek bir 'illet'
Sırılsıklam âşık olanlarda ruh halini düzenleyen 'serotonin' hormonunun miktarı birden düşüyor
Aşkın zaman zaman insanın 'aklını başından aldığı' zaten binlerce yıldır dile getiriliyor. Ancak âşıkların 'tuhaflaştığını' bilimsel olarak kanıtlamak İtalyan uzmanlara nasip oldu.
Pisa Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre âşıkların düşünüş ve davranış biçimleri psikiyatride 'obsesif kompalsif bozukluk' denilen bir tür hastalığa yakalananlarla benzerlik gösteriyor. Obsesif kompalsif bozukluk çekenler 'gerçek bir nedene dayanmaksızın' sürekli bir endişe duygusunun altında yaşıyor ve bu duyguları alt edebilmek için günde 20 kez ellerini yıkamak gibi takıntılı davranışlar sergiliyor. Buna neden olan ise obsesif kompalsiflerde ruh halini düzenleyen 'serotonin hormonu' düzeyinin düşük olması. New Scientist adlı tıp dergisindeki araştırmaya göre serotonin düzeyi düşük olan diğer bir grup da 'âşıklar'!
Sırılsıklam âşık 20 genç öğrenci ile 20 obsesif kompalsif hastayı karşılaştıran uzmanlar her iki grubun serotonin düzeylerinin birbirlerine yakın olduğunu saptamış. Uzmanlara göre âşığın başkalarını bezdirecek kadar sevdiğinden bahsetmesinin ve takıntılı bir yoğunlukta ısrarla onun hakkında düşünmesinin nedeni de bu. Serotonin düzeyinin bir kaç yıl sonra normale döndüğünü belirten araştırmacılar,
bu süre içinde aşkın en büyülü günlerinin de geçmiş olduğunu söylüyor. (bbc) Londra

ulen beyin bana ne oyunlar oynamışsın:))))))
Devamını okuyun...>>

Read more...

DAMLA

yav kendimi kasıyorum herşey için damla kendini tamamlayınca damlar.kalbinde bana dair bir sevgi varsa zaten bana gelir.onun beni sevmesi gerek sebep;çünkü ben seviyorum da ondan... oh be GÜLÜM herşey benim için var zaten.işte bu düşünce beni mutsuz kılan değiştirmem gereken taraf.bu düşünce hayatımı etkileyen davranışlarımı hareketlerimi kısıtlıyor. allah hakkaten belamı versinde göstersin bana dünya kaç bucakmış ögreneyimm.ögreneyimde bu düşünceden kurtulayım yoksa hayatımda güzel olacaklarıda harcıyorum umarsızca...
Devamını okuyun...>>

Read more...

ÜÇ BEŞ KURALI

uzun zaman önce üç kuruşluk insana beş kuruş değer verip iki kuruşa hiç gözyaşıma, yalvarışlarıma acımadı ve harcadı.insanların acıları yürümüş oldugumuz bu engebeli yolda bize kılavuzluk ederken ben halen kafamın dikine gitmeye devam ediyorum.al gene üç beş kuralı baş rollerde yine ben bu gidişle değişen bişey olmıcak yaşantımda. ver sen zamanını,hayatını,sevgini,maddi ve manevi herşeyini ver ver herşeyini ver sonra ah vah derim OH OLSUN BANA.üç kuruşluk insana beş kuruş veririm diyen ben,halen bişey için zorluyorsam sorun karşıda değil bende olmalı...
Devamını okuyun...>>

Read more...

İMKANSIZLIKLAR

hayatım insanları anlamakla geçiyor ve kendimi değiştiremiyorum sinirlerim bozuluyor. çünkü beni anlamak isteyen yok hayatımda herkes kendi derdinde ben başkaların dertleriyle...offfff gerçekten offfff allahım bana yeni bir hayat yada beni sevecek birini ver yada al şu canımı kurtulayım bu bedenden yeter. bu üç seçenekten biri olsun artık yaşantımda...benim elimde herşey ama değiştiremiyorum.sinirden aglıyorum canım sıkkın hemde çokkk yeter artık sokmuşum sevgisine aşkına...dostlarımın dışında benim için bir kalbin sınırlarından geçmek,düşünülmek,sevilmek imkansızmı?
Devamını okuyun...>>

Read more...

14 Mayıs 2008 Çarşamba

DEPRESYONDAYIM

Bir arkadaşımla telefonda görüştüm biraz önce.kordon'da balık yemiş,içmiş,eve dönüyormuş.Son günlerde biraz sıkıntılı,tam olarak anlatmıyor ama galiba depresyona girmiş...
Bu depresyon nasıl bir yerdir,girince çıkılır mı,sevmezsen bir daha gitmez misin,servisi kaliteli midir,hesabı yüklü mü gelir? O konuşurken birden aklımdan tuhaf tuhaf düşünceler geçti.Arkadaşıma ''eee,ne yapacaksın şimdi,çıktın mı lokantadan?' ' diye sorunca ''Evet,lokantadan çıktım,şimdi eve gidiyorum'' dedi,''Peki' ' dedim '' Depresyondan çıktın mı?'' , ''Evet evet,eve gidiyorum'' dedi.
Keşke dedim,keşke bu kadar sade olsaydı hayat,bu kadar yalın,basit ve net.Depresyondan çıksaydık ve eve gitseydik...
Dönüp geçmişte yaşadıklarıma bir baktım.Allahım, nelerden dolayı depresyona girmişim.Sınavı m kötü geçmiş depresyona girmişim,Sevgilimden ayrılmışım depresyona girmişim,üniversiteden mezun olduktan sonra iş aramış ve bir süre bulamamışım depresyona girmişim...Hiç bir şey yokken durduk yere depresyona girmişliğim de var.Bir ara bunu hayat tarzı olarak benimseyip,sözde bohem(!) yaşamaya bile başlamıştım,o halimi sevmiştim,elde rakı,ağızda sigara,şarkı da o dönem patlamış, ''Dipteyim sondayım depreeesyondayııım'' değmeyin keyfime,bir havalara girmişim, ''Kimse beni anlamıyor,bu dünya zalim,kıymet bilen yok'' falan,iyice bir alışmışım,sevmişim depresyonumu. .Yani anlayacağınız; depresyondayım ama gururluyum.Sonra çıkınca anladım ki; ben acıklı şarkıları,beni ağlatan filmleri,mutsuz aşk hikayelerini sevmişim hep..Hüzne yakın bir yanım hep vardır kabul ama depresyonu da hayat biçimi haline getirmek olmaz ki..Baktım geçen günlere yazık ediyorum,bir silkelendim kendime geldim,o gün bugündür rahatım..Bir şey canımı çok yaktığında,fırsatım varsa hemen uyuyorum,uyanı nca da geçiyor.Yani ben işin kolayını buldum: depresyona girmiyorum,yatağ a giriyorum,yorganı kafama çekiyorum ve uyuyorum,sabah yola devam..Şartladı m galiba kendimi,işe yarıyor...
Depresyondaysanız bu elbette iş hayatınızı da etkiliyor.Bir dalgınlık,bir dikkatsizlik ki sormayın.''İki gün izin istiyorum,depresyon dan çıkıp geleceğim'' de diyemiyorsunuz. .Endişe,kaygı ,korku,stres, umutsuzluk vs. Bunlar çalışma verimini düşürüyor,sürekli hatalar yapmaya başlıyorsunuz. Aklınız başka yerde,siz başka yerde,gölgeni dolaşıyor sanki ofiste.Depresyon ofisin ciddiyetiyle bağdaşır mı hiç? Bekleyen işler,bitirilecek raporlar,girilecek toplantılar,gö rüşülecek müşteriler...İşler sizin depresyondan çıkmanızı beklemez ki,üstünüze gelirler,içiniz sıkışır,depresyona girdiğinize gireceğinize pişman olursunuz,hiç girmeyin daha iyi...
İçinize kapanmayın sakın,bu sağlığınızı da etkiler.Dışarı çıkın,dostlarınızı bulun,ailenizin desteğini alın,ya da bir süre sessiz kalın,DURUN,her şey olanca hızıyla koşmaya devam etsede siz DURUN.Bazen durmak gerekir.Duyguları nızı fark edin,acı çekiyorsanız,acı nıza sahip çıkın,o sizin acınız.Bu cümleyi yazarken Fight Club'daki bir sahneyi hatırladım.Belki de bana bu cümleyi yazdıran filmin o sahnesi.Taylor, Jack'in elini asitle yakar,''Bu kimyasal bir yanık,şimdiye kadar hissettiğin tüm yanık acılarından daha fazla canını yakacak'' der.Jack'in canı çok yanmaktadır ve bağırır''Söndür'' diye,Durden Taylor der ki; ''Bu hayatının en önemli anı,bu acı gerçek,bu senin acın,onu hisset ve geçmesini bekle.'' Acı büyük bir tecrübedir...
Bir dost meclisinin neşesi,hiçbir şey yapmıyorsak da denize bakmanın keyfi,şanslıysak ve aşıksak ve seviliyorsak sevdiğimiz kadar,sevdiğimizin varlığı,geçmişte kalmış olsa da güzel anılarımız ki hepsi bizimdir,hepsini biz yaşadık,rüzgarın esintisi,bir gülümseme tanıdık ya da yabancı,birine iyilik etmiş olmanın verdiği gururlu huzur,biri olmazsa bir diğeri,bunlardan hiç biri olmazsa sadece kendi varlığımıza duyduğumuz inanç ve hayat öldürmek için her şeyi yapsa da içimizde yaşattığımız o kahraman çocuğun umudu...Ne yapıp edip sıyrılmalı bu karamsar ruh halinden,hem de hemen...

Bildiğim şu: Durumu değiştiremiyorsak da duruma verdiğimiz tepkileri değiştirebiliriz. ..

Bunun tek yolu var: KabuL EdiN !!! Başarısız olabilirsiniz, kaybedebilirsini z,yenilebilirsiniz,terk edilebilirsiniz, yalnız kalabilirsiniz, anlaşılmayabilirsi niz, ''Bunu da mı yaşayacaktım'' demeyin,Yaşayabilirsiniz..Kabul edin,olan olmuştur..Önce kabul edin,sonra hatalardan ders alın,sonra durumu algılayış şeklinizi değiştirin,verdiğiniz tepkileri değiştirin..Şaşırtın herkesi,bu sefer farklı davranın...

Depresyondaysanız da çıkın, çıkın da evinize gidin hava kararmadan.. .
Devamını okuyun...>>

Read more...

12 Mayıs 2008 Pazartesi

ÖZLEMEK

yakında uzun bir süre yaşadığım şehirde olamıcam.sevdiklerimden uzakta olucam.bunları düşünürken seker bana bir mesaj yolladı ilaç gibi geldi bana ama yazdıgı sadece harflerin oluşturdugu kelimelermiydi yoksa gönlünün hissettigi şeylerin kelimelere dökülüşümüydü.sadece bir gerçek var içimi ısıttı.
SEVGİ,YANINDA OLANI SEVMEK DEĞİL,UZAKTA OLANI YANINDA HİSSETMEKTİR.UZAKLIKLAR SEVENLER İÇİN ÖNEMSİZDİR.ÇÜNKÜ DERÇEK SEVGİYİ ANLATAN TEK DUYGU ÖZLEMEKTİR.
mesaj çok güzel ama insan yanındayken kendisini uzakta hissettirilmesi ona devamlı özlem çeker halde buluyor.bir süre bu çok güzel bir duyguyken sonraları içini acıtıyor ona ulaşamamak.
Devamını okuyun...>>

Read more...

HANGİ SAFTA SINIZ??

insan denen canlının içinde yok yok..içimizde dogadaki elementten tutunda,samanyolunu kapsayan büyük bir evren yatıyor,yatıyorda biz bunun farkında değiliz.size içimizde gezegenlerden bahsetmicem ama dünyada yaşamanı sürdüren insanların yaptıkları hani bizim yargıladıgımız bazen kücümsediğimiz davranışların,hareketlerin hepsi bizim içimizdede mevcut.bizler sadece bunları görmek istemiyoruz,başkalarında görmemiz işimize geliyor.katilinden tutunda mecnuna,haininden tutunda leylasına kadar herşeyi barındırıyor bu insan denen canlı...sadece biz ne şekilde görünmek istiyoruz,ne istiyoruz bu hayattan,hangi safta yer alıcaz bunu karar veremiyor insan.sizde bir düşünün nerde yer almak istiyorsunuz???
Devamını okuyun...>>

Read more...

SENİ DÜŞÜNMEK GÜZEL ŞEY

Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek
Gibi bir şey
Fakat artık ümit yetmiyor bana
Ben artık şarkı dinlemek değil
Şarkı söylemek istiyorum
Devamını okuyun...>>

Read more...

9 Mayıs 2008 Cuma

insan hayal kurar,tanrı onlara güler

günün sözü;insan hayal kurar,tanrı onlara güler.gerçektende doğru hep hayaller kurmuşumdur ama hiç birşey isteğim gibi olmamıştır.bazen ucundan gösterip kursagımda bırakmıştır hayat...şeker ile olan durumda böyle hayallerim,beklentilerim hayallerime gömüldü.gül tanrım gül benimde güleceğim zaman olacak biliyorum
Devamını okuyun...>>

Read more...

8 Mayıs 2008 Perşembe

ŞEKER HASTASIYIM:):)

gene güzel bir hikaye,alıp götürdü beni eskilere...ne kafiye ama:):):)herkes bu hayatta sevdiginin karşılıgına alamıyo heralde yada hep bana öyleleri denk geliyor anlamış değilim.paratoner gibiyim maşallah insanların akımlarını içime çekiyorum ama merkeze aktarmakta sıkıntı çekiyorum.ondan benim bu ruh halim yoksa neşeli,konuşkan biriyimdir. paratonerlikten istifa etmek istedim şeker mi şeker biriyle tanıştım beni bu dünyada sıyırır belki diye ama ümitlerim gün geçtikçe kayboluyor şekerin dozu agır gelmeye başladı kaldıramıyo artık bu vücut...şekere hasta oldum ama şeker bana hasta olmadı:):)
Devamını okuyun...>>

Read more...

7 Mayıs 2008 Çarşamba

TEKRAR GETİREMEZSİN ZAMANI

ilişkilerde insanların birbirlerinin önünde engel olarak durmamalı ama yaprak dökümü içinde tercih edilmemeli...nasıl bir hayat yaaaa.dizinin tekrarı olabilir ama şu kaybediğimiz anı,hisleri tekrar getiremezsin.boşvermeler,neyselerle geçen bir ilişki işte benimkisi napıcan gönül bu ot misali...insan gün olur yaşar ve anlar belkii geçmişteki yanlışlıklarını,kaybedişlerini,nedenlerini....
Devamını okuyun...>>

Read more...

UZAKLAR

kavak yelleri adlı diziyi seyretmezdim ama pinhani adlı grup dizi müziklerini yaptıgını duyuncaa izlemeye başladımm ehh türk dizisi hemen anlaşılıyo 2-3 bölümden sonraa...
pinhanin son albümü çıktı tavsiyee ederimm gene yapmışlarr helal olsunn.dizide sevgisinden belkide bedelden dolayı farketmez arkadaşlarını hatta ve hatta uzun zamandan beri sevdiği sevgilisini bırakması,ülkeyi terk etmesi benim içimde yapamadığım bir hareketti kendimi görür gibi oldum. herşeyi bırakmak sadece yanına gönlünü alıp gitmek uzaklaşmak offf offff.... kısa bir süre değil gitti mi gideceksin sadece kısa bir not okadar ... bazı kısa süreli kaçışlarım olacak allah bana bu borçları neden verdi diye düşünüyorum gerçekten hiç arkama bakmadan giderdim.allahım şu borçlarımı silde gideyim dayanamıyorum artık uzaklar burnumda tütüyor ......
Devamını okuyun...>>

Read more...

İNSANCIKLAR

hep derim insan olmak için dünyaya geldik.hayvanal sıfatlarımızdan sıyrılmak için ayuuu gibi sevmeler,kedi gibi kinlenmeler,domuz gibi kıskançlıklar....nasıl aşabiliriz bunları,nasıl kurtulabiliriz?bunun cevabı sevmeden geçer bence tüm aşklar,sevmeler bunların panzehir gibi bedenden çıkartır.tabi bu dönem gibi şıp sevdi aşklar,sevmeler gibi değil hergün gömlek değiştirircesine,anlık zevkler ugruna harcanan bedenler gibi değil.siz seven,aşık olan insan gördünüzmü?yaşadınızmı aşkı sevgiyi...gözlerinin içi güler,kalbi pırpır eder,bahaneleri yoktur o vardır sadece, daha olumlu bakar dünyaya kırmamak için nazikce usulca davranır sevdigine, zaman kavramı yoktur saniyeler hergün onun için döner yelkovan aşkla kovalar akrebi...
Devamını okuyun...>>

Read more...

AKREP VE YELKOVAN

Yelkovanın hızına yetişemiyor çokça zaman zavallı akrep. Yelkovan hızla koşup döne dursun çemberi, akrep bir arpa boyu yol alamıyor bu zaman yarışında. Ona hiçbir zaman yetişemeyeceğini anlayınca, iyice bir savsaklıyor akrep, kızdırıyor yelkovanı… Yelkovan bu, durmak nedir yorulmak nedir bilmez! İttirmeye başlıyor arkasından akrebi. Bir müddet sonra sırtlıyor onu. Taşıyor bir an için… O an, yelkovanla akrebin kucaklaşma anıdır işte… Birbirlerine muhtaçlıklarını, ayrı düştüklerinde yoksunluklarını ve aslında birbirlerini tamamladıklarını anladıkları an… Biri olmazsa diğerinin hiçbir anlam taşımayacağı gerçeğiyle yüzleştikleri an… Zaten doğru değil midir ki hep çalışan, mağrur yelkovandansa, yorgun, tembel, yavaş akrebin isminin daha bir sıklıkla zikredildiği? Birbirlerine bağlı olmasalar, kıskançlıktan birbirlerinin gözünü oyarlardı herhalde. Ama ne mutlu ki farkındalar; Akrep ölürse yelkovan da ölecek, yelkovan ölürse akrep de can verecek… Akreple yelkovanın aşksa aşkı; sadakatse sadakati; mecburiyetse mecburiyeti böyle bir şey işte… Doğru bir ifadeyle; “VARLIĞI YAKAN, YOKLUĞU YOK EDEN” bir bağlılık…
Devamını okuyun...>>

Read more...

ÇIGIRMAK SERBEST

yine aramadı sevdigim...aramıcakta şimdi diyeceksinizki sen ara bende gülüyorum haha yazdığım mesajların, aramalarımın, ona ayırdığım zamanın hadi hesabı yok bunlardan gocunmuyorum gene yaparım ama bu sefer başka artık kendimi salak gibi hissediyorum pardon hissetiriliyorum.kendisine göre öyle bişey yok ama bana yaptıklarını ona yapılınca içindeki canavar çıkıveriyor.ben artık ona yaptıklarını çıgırarak söylenmek istemiyorum artık söylenmek istemiyorum kimseye...ama en azından burası bana ait istediğimi yazıp çizebilirim çıgırırım.
Devamını okuyun...>>

Read more...

AYRILIK

düş sokağı sakinlerini dinlemeye gene başladım.bu grupla tanışmamız uzun zaman önceydi ama gene aynı aşk ile dinliyorum müziklerini...belki bu grupla tanışmam sırasında gönlümün kırık bir zamanda denk gelmesi kötü zamanlarımda bu şarkılara sarılmama sebep oldu iyiki olmuşş.anlıcanız gene bir gönül kırıklığı...dikiş tutmuyor bu gönül artık nasıl olacak bilmiyorum.dinlediğim müziğin sözlerini yayınlıyorum.birde onların ağızından dinlememizi tavsiye ederim...
AYRILIK
Sana uzaktan bakıyor gözlerim artık
Gönlüm senden geçmez
Bana döndü hep sözlerim

Unutmak o kadar kolay mı sandın?
Ayrılık bana aşktır artık

Dağılmış saçlarım gönlünün yatağına
Uyandırma
Sabah olsun ben giderim
Sen kal rüyamda

Aramak o kadar kolay mı sandın?
Yolların bana aşktır artık
Ah gitmek o kadar kolay mı sandın?
Yolların bana aşktır artık

Sesim bende bir yabancı gibi
Şaşarım
Gönlümün takvimine şiir oldu yüzün
Ararım

Ah bulmak o kadar kolaymı sandın?
Aramak bana aşktır artık
Devamını okuyun...>>

Read more...

6 Mayıs 2008 Salı

GEREKLİLİK

sılanın kenar süsü şarkısı bu aralar yoğun olarak dinlediğim bir şarkı...sözleri cigerime işliyoo her dinledigimdee.bu aralar böyle hissetmem GEREKiyoo.bu GEREKlilik kelimesini hayatımdaa çok kullanıyorumm hiç birşeye bu hayatta GEREKlilik gibi bir zorlama olmamalı.bu kafa anlarmıı ama iştee böyle anlatırlar OHH MUSTAHAK BANA anlarım belki...bugün anladımkii kendimi kasmamın hiç anlamı yok,kendiminin ve ortamın sinirlerini bozmaya hakkım yok.çünkü konu ne GEREKlilikk gene...şeker gene bana ilgisiz ,mesafeli nedeni onda gizli, abuk sabuk düşünmicem ama kafaMı kurcalıyo.bana ilgili olması GEREKLİ çünkü ben ona ilgiliyim.ben hoşlanıyorum oda benden hoşlanması GEREKİyo.bugün arkadaşımın dikkatini çekmiş şekerin benim yanımda olması GEREKLİyken başkası vardı yanımdaa..beni şimdi belki daha iyi anlarsınızz neden GEREKLİliği hayatımdan çıkartmam GEREKtigimi:))))
Devamını okuyun...>>

Read more...

5 Mayıs 2008 Pazartesi

KALBİMDEKİ YARIKLAR

okumuş olduğum bir hikaye aklımdaki soru işaretine cevap oldu.hikayede yaşlı adamın kalbinden bahsediliyor'kalbimde gördüğün her yarık sevgimi verdiğim bir kişiyi temsil eder.Kalbimin bir parçasını koparıp onlara verdim ve çoğu kez onlarda bana kendi kalplerinden birer parça koparıp verdiler. Ama tam benim kopardığım parçanın büyüklüğünde olmadığı için arada boşluklar kaldı.Ancak ben bu boşluklara şükrediyorum çünkü onlar, paylaşılan sevgileri bana anımsatıyor: Bazen ben insanlara sevgimi cömertçe vermeme karşın onlar bana karşılığını vermediler. Bu derin boşlukların nedeni işte karşılık alamadığım sevgilerdir. Bunlar acı veriyor ama olsun ,onlarda benim sevgime karşılık vermeyen insanları bana anımsatıyorlar. Ben yine de sabırla benim sevgime karşılık verecekleri ve bu boşlukları dolduracakları günü bekliyorum.'sufi-sajaya teşekkürler bu hikaye için...benim yaşadagım problemde işte bu; karşılık ve beklentiler
Devamını okuyun...>>

Read more...

OHHH İYİ OLMUŞ

O kadar suratlıydı ki bana sanki sevdigini öldürdüm.benim gönlümü hoş tutacagına gidiyo onu seven kişinin gönlünü kırıyo farkında bile değil bencil yaratık.kendini sogutmasını çok iyi biliyor ama hani şu akıllanmayan yüregim varya işte biraz geç soguyor.uzun zaman önce bir abim yaşadıgım bir olay için OHHH İYİ OLMUŞ MUSTAHAK SANA demişti o söz bana çok koymuştu ama şimdi düşünüyorumda hakkaten beni iyi gözlemlemiş.bu gönül işleri heralde bana göre değil bunu anlıyorum.artık gönlüm aklım kaldıramıyor...
Devamını okuyun...>>

Read more...

SEVMEK SUÇ MU?

hergün ben nerde yanlış yaptım diye sorup duruyorum kendime...sevmek suçmu yada sevilen gönüller daima kırılmaya mahkummu?evet kalbim deli gibi atıyo akşam yatarken onu düşünüp sabah kalktıgımda kaldıgım yerden devam ediyorumm onu düşünmeye.acaba oda benim düşündügüm gibi beni düşünüyormudur?bu sorunun cevabının önemi yok ama sevgime olan saygısı benim için önemlidir.bunu bile görmekten güçlük çekiyorum.teknolojik alet olan bu aralar insan sağlığı için en tehlikeli olan cep telefonu yaşantımızda birçok büyük yer kaplamakta benim için sevgi tarafına deyinmek istiyorum ona yazdığım kalbimin derinliklerinden kopan mesajlarıma cevap vermekte güçlük çekerken bana kendisinin yazdığı mesaja cevap vermedim diye burnumdan getirdi.nasıl bir ilişkinin içindeyim bilmiyorum.
Devamını okuyun...>>

Read more...

4 Mayıs 2008 Pazar

TESLİMİYET

Ben ışımığı bulmuştum ve yönümü ona doğru çevirmiştim.içimdeki o aşk hareket etmişti bir kere durdurmak imkansızdı.Ama şeker için bunu söylemek zor aynı duygular içinde değildik ve bu varolacak ilişkiye zarar veriyordu çünkü içimdeki duygular sel olup taşarken şeker sele karşı yüzmeye çalışıyor,yoruluyor,yıpranıyordu.yaa içimdeki duygulara bir baraj çekmem gerekiyor yada şeker sele teslim olup kendini bana bırakmalıydı.İkimizde bunu yapmakta zorluk çekiyorduk ve halen zorluk çekiyoruz.Bilmiyorum nereye kadar sürer ama ben halen direniyorum.Bu direnme zamanımda allah bana kabullenme gücü vermesini istemekten başka elimden bişey gelmiyoo...
Devamını okuyun...>>

Read more...

ŞEKER

yıkık bir enkazdan kalkmaya, kendimi toparlamaya çalıştıgım zaman bir ışık gibi karşıma çıktı.kalbim yeniden atmaya başlamıştı nefessiz yüregim havayla dolmaya başlamıştı onunlaa..onun adı şeker,şeker gibi tatlı sevimli içimdeki çocugun istedigi hani çocuklar şeker için yapmayacağı şeyler yoktu işte o türden hissettirdi.İçimde çürümeye yüz tutmuş sönmekte olan kalbimdeki AŞKI harladı...
Devamını okuyun...>>

Read more...

OHHH BEEE

gizli olan nefesim artık çözüldü desem yeridir.derdimi insanlara çemkirmektense burada yazmak paylaş daha dogru olacak...nefesim yettigi yere kadar yazıcam başka çare kalmadı bu hayatta...kişilere,şahıslara anlatmak zor geliyoo sorunlarımı.sorunları içimde yaşatmak bana göre değil bunu kalbim kaldırmıyo artık sevdigime,dostlaramı anlatıp canlarını sıkmak enerjilerini düşürmeye hakkım yok hoş geldin gizlinefes
Devamını okuyun...>>

Read more...
Writing Blogs - Blog Catalog Blog Directory

  © Blogger templates ProBlogger Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP